Afganistan, 2023 yılına damgasını vuran bir felaketle sarsıldı. Gece saatlerinde meydana gelen deprem, ülkenin çeşitli bölgelerinde büyük yıkımlara yol açarak, 2 binden fazla can kaybına neden oldu. Yerel halk, çoğu kişinin uyku halinde olduğu bu acı olayın etkisiyle derin bir üzüntü içinde. Depremin yarattığı tahribat ve acil durum yardımlarına duyulan ihtiyaç, uluslararası toplumun dikkatini çekti. 19 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen bu felaket, ülkenin zor koşullar altında yaşam mücadelesi veren halkını bir kez daha sınadı.
Gece saatlerinde meydana gelen depremin merkez üssü, Afganistan'ın kuzeydoğusundaki bir dağlık alan olarak belirlendi. Başlangıçta Richter ölçeğinde 6.5 büyüklüğünde olduğu belirlenen deprem, artçı sarsıntılarla birlikte iki ayrı bölgede daha hissedildi. Ulusal Afet Yönetimi Kurumu, yetkililerin acil durum müdahale ekiplerini derhal bölgeye gönderdiğini açıkladı. Ancak, çoğu bina gece saatlerinde çatırdayarak yıkılırken, bu durum acı kayıpların artmasına yol açtı. Depremin ilk anlarında halkın, neye uğradığını şaşırdığı ve çoğunun kaçış sürecinde yaralanmalara maruz kaldığı ifade edildi.
Ülke, bir yandan deprem felaketi ile mücadele ederken, diğer yandan uluslararası yardımları bekliyor. Pakistan, İran ve Türkiye gibi komşu ülkeler, hemen dayanışma çağrısında bulunarak yardımcı ekip gönderme sözü verdiler. Ayrıca, Birleşmiş Milletler, depremden etkilenenler için acil yardım ve barınma ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik harekete geçti. Afganistan'daki sağlık tesisleri, yaralıların hızla tedavi edilmesi için gerekli alt yapıyı sağlamaya çalışıyor. Ancak, mevcut durum, yetersiz sağlık hizmetleri ve malzeme eksiklikleri nedeniyle oldukça güçleşiyor.
Uzmanlar, Afganistan'ın geçmişte yaşadığı doğal afetlerin ve savaşların bıraktığı yenik düşmüş altyapısı nedeniyle bu tür felaketlere karşı hazırlıksız olduğunu vurguluyor. Depremin ardından meydana gelen artçı sarsıntılar ve sonrası yaşanan panik, özellikle çocuklar ve yaşlılar için ekstra bir tehlike oluşturuyor. Her gün yeni kayıp haberlerinin gelmesi, ailelerin yaşadığı yıkımı daha da derinleştiriyor.
Afganistanlılar, yaşadıkları acılarla dayanışma içinde buluşmaya çalışıyor. Yerel hayır kurumları, ihtiyacı olanlara yardımcı olmak için yoğun çaba gösteriyor. Birçok kişi, güvenli alanlara sığınırken, bazıları ise kaybettikleri sevdiklerini aramak ve yardımlara ulaşmak için mücadele ediyor. Uluslararası toplumdan gelen destek, bu zor zamanlarda bir nebze olsun umut sağlasa da, mevcut yıkımın boyutu dört bir yanı kapladı.
Afganistan’daki bu büyük felaket, sadece ulusal değil, küresel bir dayanışma gerektiriyor. Ülkenin geleceği için atılacak adımlar, halkın daha fazla bu tür acılarla karşılaşmaması adına büyük önem taşıyor. Yerel ve uluslararası yardım kuruluşları, durumu kontrol altına almak ve inşaat çalışmalarına hız kazandırmak adına ellerinden geleni yapmalı. Şimdi, tüm dünyanın gözleri, Afganistan'da yaşanan bu trajediyi kentini yeniden inşa etmeye çalışan halka çevrilmiş durumda.
Bu zor günlerde, insanlık bir kez daha birlik olmanın ve dayanışmanın gerekliliğini gözler önüne seriyor. Afgan halkı, bu yıkımın ardından yeniden ayağa kalkabilecek mi? Belirsizlik içinde çaresiz bekleyen bu insanlar için herkesin atacağı bir adım, hayat kurtarabilir. Uzun ve zorlu bir süreç onları beklese de, umudun kaybolmadığına dair mesajlar verilmeli ve uluslararası toplum, bu sürecin bir parçası olmalıdır.