Son zamanlarda sağlık sisteminde yaşanan büyük bir ihmal, Türkiye’nin gündemine oturdu. Bir hastanede doğum yapan bir annenin bebesinin, doğum sırasında bir köşeye unutulması ve iki yıl süresince bunun kimse tarafından fark edilmemesi, geniş bir soruşturma başlatılmasına neden oldu. Bebek, doğumda kullanılan gazlı bezlerin arasında kayboldu ve ailesi, evlatlarını kaybettiğini zannetti. Ancak düzenli yapılan sağlık kontrolleri ve ailenin ısrarları sonra bebek bulundu. Bu trajik olay, birçok soruyu da beraberinde getirdi.
Bebek, 2021 yılında bir kamu hastanesinde doğmuştu. Annesi, doğum sırasında önemli bir komplikasyon yaşamış ve bebeğiyle birlikte yoğun bakıma alınmıştı. Ancak, doğum odasında yaşanan yoğunluk ve sağlık ekiplerinin ihmal nedeniyle, bebek aletlerin ve gazlı bezlerin arasında unutuldu. Hamilelik süresince çok sayıda kontrol geçiren ve sağlıklı bir bebek dünyaya getiren aile, yaşadıkları travmanın ağırlığını hâlâ üzerinde taşıyor. Bebek, iki yıl boyunca hastanenin arşivinde kaybolan hasta dosyası gibi unutuldu. Burada akıllara gelen soru, "Böyle bir ihmal nasıl yaşanabilir?" oldu.
Olayın açığa çıkması üzerine, sağlık otoriteleri harekete geçti. Hem hastane hakkında hem de personel hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma başlatıldı. Olayın ardından açıklamalarda bulunan yetkililer, sağlık çalışanları eğitimi ve süreçlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladılar. Bu olay, sağlık sisteminin zayıf noktalarına da dikkat çekti. Sağlık çalışanlarının yükünün azaltılması ve daha dikkatli bir işleyişin sağlanması gerektiği belirtildi. Olayın aydınlatılması amacıyla bağımsız denetim kuruluşlarının da olaya dahil edilmesi hedefleniyor.
Üzerine çokça düşünüp tartışılan bu olay, doğum süreçlerinde kullanılan ekipmanların ve sağlık sisteminin genel güvenliği açısından yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Aileler, doğum anında ve sonrasındaki sağlık süreçlerinin daha güvenli ve denetimli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini savunarak değişiklik talep ediyorlar. Bu durum, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırma çabalarına da katkıda bulunabilir. İhmalin bir daha asla yaşanmaması için gereken tedbirlerin alınması şart.
Sonuç olarak, doğum sırasında kaybolan bebek vakası, sadece aile için değil, sağlık sistemi için çok önemli bir öğrenim dersi olmuştur. Unutulan bebek yeniden bulunduğu için sevindirici bir durum söz konusu olsa da, bu olayın tekrarı engellenmeli ve sağlık sisteminin doğruluğu artırılmalıdır. Böyle trajik olayların bir daha yaşanmaması için gereken her adım atılmalı ve gerekli reformlar sağlanmalıdır.
