Düzce, 22 Ekim 2023 tarihinde 3.3 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Depremin merkez üssü, Düzce'nin şehir merkezine yakın bir konumdaydı ve yerel saatle 14:15'te gerçekleşti. Bu sarsıntı, daha önceki büyük depremlerle hafızalarda kalan tedirginliği yeniden gün yüzüne çıkardı. Büyüklüğü düşük olsa da, birçok vatandaş depremin etkisini hissetti ve korku içinde dışarıya koştu. Düzce'de yaşanan bu olay, bölgedeki sismik aktivitelerin hala devam ettiğini bir kez daha gösterdi.
Depremin hemen ardından Düzce'nin çeşitli bölgelerinde duyulan sarsıntı, halk arasında paniğe neden oldu. Sosyal medya üzerinden gelen paylaşımlar, birçok vatandaşın depremin etkisini hissettiğine dair ifadelerle dolup taştı. Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) tarafından yapılan ilk açıklamalarda, depremin herhangi bir hasara yol açmadığı belirtildi. Ancak, her depremin ardından olduğu gibi, bu sarsıntı da halkta tedirginliğe yol açtı. Düzce, geçmişte şiddetli depremlerin yaşandığı bir bölge olarak biliniyor; dolayısıyla, her yeni sarsıntı, düşen korkuların yeniden canlanmasına neden oluyor.
Uzmanlar, Düzce ve çevresindeki fay hatlarının aktif olduğunu ve bu nedenle bölgenin depremselliğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Düzce'de yaşanan bu son sarsıntının, başka büyük depremlerin öncüsü olup olmayacağı konusunda kesin bir şey söylemek mümkün değil. Ancak, dışarıda ortalığın karıştığı anlarda, depremle ilgili bilgiler yayılmaya başlandı. Yer bilimci Dr. Ahmet Yılmaz, "Bu büyüklükteki depremler genellikle hafif sarsıntılar olarak kabul ediliyor, ama her zaman bir uyanış işareti olabilir," diyerek halkı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Sonuç olarak, Düzce'de 3.3 büyüklüğünde meydana gelen deprem, hala unutulmayan büyük depremlerin hatıralarını canlandırdı. Başkanlık ofisi, bölgedeki yapısal güvenlik kontrollerinin artırılacağını ve toplumun deprem karşısında nasıl daha iyi hazırlıklı olacağı yönünde bilgilendirileceğini duyurdu. Düzce halkı, bir kez daha doğal afetlere nasıl hazırlıklı olunması gerektiğini hatırladı. Yukarıda bahsedilen uzmanların görüşleri ve halkın duyarlılığı, doğal afetlere karşı verilen mücadelenin önemini gözler önüne seriyor.