Kolon kanseri, geçmiş yıllarda genellikle 50 yaş üstü bireylerle ilişkilendirilirken, son zamanlarda uzmanlar genç yaş grubunda bu hastalığın hızla arttığını belirtiyor. Çeşitli araştırmalar, 20'li ve 30'lu yaşlarındaki bireylerde kolon kanseri oranlarının alarm verici bir biçimde yükseldiğini gösteriyor. Bunun sebebi olarak yaşam tarzındaki değişiklikler, beslenme alışkanlıklarının bozulması ve genetik faktörler öne çıkıyor. Uzmanlar, gençlerin bu konuda bilgi sahibi olmasının kritik önem taşıdığını vurguluyor.
Birçok ülke, kolon kanseri vakalarının artışını gözler önüne seren verileri paylaşmaya devam ediyor. ABD'de yapılan bir çalışmaya göre, 1990'ların başından bu yana 20 yaş altındaki bireylerde kolon kanseri insidansı %150 oranında artış göstermiş durumda. Benzer bir eğilim, Avrupa ülkelerinde de kaydediliyor. Türk Gastroenteroloji Derneği'nden uzmanlar, bu artışın birçok faktöre bağlı olduğunu ve özellikle beslenme alışkanlıklarının ciddi bir rol oynadığını belirtiyor. Özellikle işlenmiş gıdalar, yüksek şeker ve yağ içeren diyetler ile hareketsiz yaşam tarzı, genç bireyler için risk faktörleri arasında yer alıyor. İşlenmiş etlerin tüketimi ve düşük lifli diyetlerin benimsenmesi, kolon kanserinin tetikleyicileri olarak öne çıkıyor. Ayrıca, obezite, alkol tüketimi ve sigara kullanımı da gençlerde bu kanser türünün görülme sıklığını artırdığı ifade ediliyor.
Uzmanlar, kolon kanseri ile mücadelenin en etkili yolunun erken tanı olduğuna dikkat çekiyor. Genç bireylerin belirtilere karşı duyarlı olmaları ve gereksiz bir kaygı yaşamadan sağlık kontrollerini yaptırmaları önem taşıyor. Belirtiler arasında aşırı karın ağrısı, bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler, mide rahatsızlığı ve anemi bulunuyor. Özellikle ailede kolon kanseri öyküsü olan bireylerin, belirtiler ortaya çıkmadan önce tarama testlerine girmesi önerilmektedir. Kolonoskopi, genellikle 50 yaşında başlanması beklenen bir tarama yöntemi olsa da, uzmanlar, risk faktörlerine sahip gençlerin daha erken yaşlarda bu testleri yaptırmasını öneriyor. Ayrıca, beslenme tarzında yapılacak değişiklikler, sigaranın bırakılması ve düzenli fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle bu hastalığın önlenmesi mümkündür.
Gençlerde kolon kanseri vakalarının artışı, toplumdaki bilinç düzeyini artırmanın ve kamuoyunu bilgilendirmenin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Okuldan iş hayatına kadar çeşitli alanlarda yapılacak eğitimler ve seminerler aracılığıyla genç bireylere sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmak, bu tehlikenin azaltılmasında kritik bir adım olabilir. Sağlık kuruluşları ve devletin iş birliği, bu konuda farkındalığı artırarak, gençlerin sağlıklarını korumakta daha proaktif olmalarına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, gençlerde kolon kanserinin yükselişi, dikkate alınması gereken bir durumdur. Bu konuda erken teşhis ve bilinçlenme stratejileri hayati öneme sahiptir. Herkesin, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemesi ve gerektiğinde sağlık kontrolüne gitmesi, büyük riskleri önleyebilir. Toplum olarak sağlığımızı korumak adına atmamız gereken adımlar zaman kaybetmeden atılmalı.